25 Eylül 2016 Pazar

Canlı müzik izni nasıl alınır?



Canlı müzik izni nasıl alınır?


634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesine göre; gayrimenkullerin, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve emsali gibi eğlence ve toplantı yerleri ve fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri ve imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi yerler, ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararla açılabilir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin (b) bendinin ikinci paragrafında bulunan “Tapuda işyeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması” hükmü Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 26/04/2006 tarihli ve E: 2005/4199, K: 2006/1740 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 38. maddesinde;
Lokantalara, içkili yerlere ve meskûn mahal dışında bulunan çay bahçelerine, halkın huzur ve sükûnu ile kamu istirahatı açısından sakınca bulunmaması kaydıyla yapılacak ölçüm ve kontrolü müteakip, yetkili idarelerin en üst amiri veya görevlendireceği kişinin kararıyla canlı müzik izni verileceği, canlı müzik izninin ruhsata işlenmeyeceği, ancak görevliler sorduğu zaman gösterilebilecek şekilde işyerinde bulundurulacağı,
Canlı müzik izni verilen yerlerde, belirlenen saatler dışında ve ilgili mevzuatta belirtilen ses seviyelerinin üstünde halkın huzur ve sükûnunu bozacak şekilde yayın yapılması durumunda iznin iptal edileceği, bu hususların, canlı müzik izni verilirken işletme sorumlusuna tebliğ edileceği,
İşletme sorumlularının, canlı olarak veya elektronik cihazlarla yapılan müzik yayınının tespit edilen saatleri aşmamasını ve gerekli ikaz levhalarının asılmasını sağlayacağı,
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin Yönetmeliğin kurum, kuruluş ve işletmelerce alınacak tedbirleri düzenleyen 8. maddesinin 3. fıkrasında; Bu Yönetmeliğin ekindeki Ek-VII Liste A ve B de yer almayan izne tabi olmayan fabrika, işyeri, imalathane ve atölyeler ile eğlence yerleri ve benzeri yerlerle ilgili işyeri açma ve çalışma ruhsatı safhasında ve/veya programlı, programsız veya şikâyete istinaden yapılacak denetimlerde, yetkili idarenin talebine istinaden çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu hazırlatmakla yükümlü olduğu,
Adı geçen Yönetmeliğinin 24. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde; Bu maddede belirtilen işletmelerin oluşturduğu çevresel gürültüye maruz kalan kişilerin ve yaşanan şikayetlerin yoğunluğu göz önünde bulundurularak yetkili otorite tarafından Mahalli Çevre Kurul kararı doğrultusunda çalışma saati sınırlamasına, canlı müzik yayınının kaldırılması gibi faaliyet türünün değiştirilmesine, kaynakların belirlenen başka alanlara taşınmasına karar verileceği,      
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 37. maddesinin 2. fıkrasında; Bu Yönetmelik gereği gürültü kontrol izin belgesine tabi olmayan ve çok hassas kullanımların yakınında bulunan fabrika ve eğlence yerleri için İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat kapsamında verilecek açılma ve çalışma ruhsatlarında, bu Yönetmeliğin 27 nci maddesi ve/veya çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporunun esas alınacağı,
Aynı Yönetmeliğin 42. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; Bu Yönetmelikte getirilen esaslar çerçevesinde gerek programlı veya programsız gerekse şikâyeti değerlendirmek amacıyla yapılacak denetimlerin; belediye sınırları ve mücavir alan içerisinde 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden yetki devri yapılan belediyelerce; belediye sınırları ve mücavir alan dışında yetki devri yapılan il özel idarelerince; yetki devri yapılmadığı takdirde ise İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince, gerektiğinde diğer mevzuat kapsamında yetkili kılınan kurum ve kuruluşların da desteği alınarak yapılacağı,

Hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere; Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin ekindeki Ek-VII Liste A ve B de yer almayan, izne tabi olmayan eğlence yerleri arasında yer alan canlı müzik söylenen yerler için akustik raporu istenilmeyecektir. Bu tür umuma açık eğlence yerlerine çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu getirmek kaydıyla canlı müzik izni verilmesi ve canlı müzik izninin işyeri açma ve çalışma ruhsatına işlenmemesi gerekmektedir. Yine tapuda işyeri olarak görünen yerler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve canlı müzik izni için kat maliki onayı aranmayacaktır. Ancak, duruma göre gerek belediyelerce, gerek il özel idareleri, gerekse İl Çevre ve Orman Müdürlüklerince yapılan denetimler sonucuna göre canlı müzik izninin iptali mümkün olacaktır.


Kimlerden Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu talep edilmelidir?

İzne tabi olmayan işletme/tesisler,
İşyeri, atölye ve imalathaneler,
Eğlence yerleri

Hangi durumlarda Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu talep edilmelidir?

İzne tabi olmayan işletme/tesisler ile işyeri, atölye ve imalathaneler

Yoğun şikâyet durumunda; gürültü kaynaklarının olası etkilerinin detaylı incelenmesi ve değerlendirmesini sağlamak amacı ile rapor hazırlanması gerekmektedir.
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı başvurusunda; ilgili gürültü kaynağının konumu, fiziksel durumu, çalışma şartları, etkilenecek yapı/yapıların türü, sayısı, kaynağa mesafesi ve etkilenen kişi sayısı gibi kriterlerin göz önüne alınması ile gerektiğinde talep edilmelidir.

Örneğin; fiziksel olarak yarı açık bir konumda faaliyet gösterecek bir işletmenin etkin gürültü kaynaklarının dışarıda konumlandırılması durumunda, işletme kaynaklı çevresel gürültü seviyesi değerleri, ÇGDYY de belirtilen limit değerleri sağlamayabilir. Bu durumda, rapor talep edilerek detaylı bir değerlendirme çalışması yapılması gerekecektir.

Eğlence yerleri

Canlı müzik izni başvurusu sırasında;

Çok hassas kullanım alanlarında ve hassas kullanımların bulunduğu alanlarda, canlı müzik faaliyeti gerçekleştirecek gerçek veya tüzel kişiler, Bakanlığımızdan gürültü konusunda ön yeterlik/yeterlik almış kurum veya kuruluşlara “Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu” hazırlatması gerekmektedir.

Çok hassas ve hassas kullanımların bulunduğu alanların dışındaki yerlerde, canlı müzik faaliyeti gerçekleştirecek gerçek veya tüzel kişiler için, yetkili idarenin gerekli görmesi halinde Çevresel Gürültü Seviyesi Değerlendirme Raporu hazırlatması gerekmektedir.

Yoğun şikâyet durumunda; gürültü kaynaklarının olası etkilerinin detaylı incelenmesi ve değerlendirmesini sağlamak amacı ile rapor hazırlanması gerekmektedir.
ÇGDYY 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde eğlence yerleri için işyeri açma ve çalışma ruhsatı başvurusu sırasında canlı müzik izni değerlendirmesi şartı aranmamaktadır. Ancak, ruhsatın alınmasına müteakip işletmenin normal faaliyete (maksimum işletme şartlarının sağlanması) geçmesi ile birlikte canlı müzik izni için başvurulur ve izin alınarak faaliyet sürdürülür.

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı alınması aşamasında, ruhsat alındıktan sonra herhangi bir problem yaşanmaması için, yetkili idare canlı müzik iznine yönelik de değerlendirme yapılmasını isteyebilir. Bu kapsamda, ruhsat ve canlı müzik izni paralel değerlendirileceğinden, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı başvurusu sırasında; ilgili gürültü kaynağının konumu, fiziksel durumu, çalışma şartları, etkilenecek yapı/yapıların türü, sayısı, kaynağa mesafesi ve etkilenen kişi sayısı gibi kriterlerin göz önüne alınması ile gerektiğinde talep edilebilir. (Ruhsat alındıktan sonra işletmenin normal faaliyet sürecinde, canlı müzik izni verilen faaliyet koşullarında çalışıp çalışmadığı yetkililerce kontrol edilir, olumsuz durumun tespit edilmesi halinde ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli değerlendirme yeniden yapılabilir.)

Çok hassas kullanım alanı nedir ve nasıl belirlenir?

ÇGDY Yönetmeliğinde ilgili tanım şu şekilde yapılmaktadır: “Çok hassas kullanım alanları:  Çok hassas kullanımların sınırlarından itibaren 250 metreyi içine alacak şekilde belirlenen alanı”,

Burada yer alan “Çok hassas kullanımlar” ise: Yataklı hizmet veren sağlık kurumları, eğitim dönemlerinde yatılı eğitim kurumları, çocuk ve yaşlı bakım evleri gibi kullanımları” ifade etmektedir.

Öncelikle çok hassas kullanımlar tespit edilmelidir. Bu aşamada ilgili kurum/kuruluşların katılımı ile bir komisyonun kurulması ve gerektiğinde yerinde inceleme ile tespitlerin yapılması daha uygun olacaktır.

Çok hassas kullanımlar belirlenirken;

Eğitim dönemi olarak; Milli Eğitim Bakanlığı'nca belirlenen eğitim öğretim dönemi ile birlikte bu eğitim dönemi sonrasında yapılacak olan (sınav hazırlık çalışmaları dönemleri dâhil) tüm sınavları da kapsayacak şekilde belirlenen tarih aralığı kabul edilmelidir. Bu eğitim dönemi belirleme çalışmaları, komisyon tarafından yapılmalıdır.
Ayrıca; kreş, yükseköğrenim kurumları ve bu kurumlara ait kullanımlar (yurt vb.) bu çerçevede değerlendirilmeyecek, sadece yatakhanesi olan ilk ve orta öğretim kurumları bu çerçevede değerlendirilecektir. Ayrıca, eğitim kurumu ile yatakhane hizmeti veren yapının ortak mülkiyet sınırları içerisinde yer almaması durumunda da ilgili alanlar bu çerçevede değerlendirmeye alınmayacaktır.

Çok hassas kullanımlar belirlendikten sonra, bu kullanımları ve bu kullanımlara ait bahçe gibi ilgili kullanımın sakinleri tarafından kullanılabilecek açık alanları da içine alacak şekildeki mülki sınırdan itibaren her yönde 250 metrelik alanı içerecek şekilde seçilen alan, çok hassas kullanım alanı olarak ilan edilecektir.

İlgili kullanımın mülki sınırları sadece bina ile sınırlı ise bu durumda bina sınırlarından itibaren 250 metrelik alan belirlenecektir.

Otopark olarak tayin edilen alanlar, ilgili kullanımın mülki sınırları içerisinde yer alıyor olsa bile, sakinler tarafından etkin bir şekilde kullanılmadıklarından, bu alanlar çok hassas kullanım alanının belirlenmesi sırasında temel alınan mülki sınırlara dâhil edilmeyebilir.

Hassas kullanımlar nelerdir? Karar verme sürecinde nelere dikkat edilmelidir?

ÇGDY Yönetmeliği’nde “hassas kullanımlar:  Konut,  yataklı hizmet veren konaklama tesisleri,  eğitim kurumları, açık arazideki ve yerleşim alanı içindeki sessiz alanlar gibi kullanımlar” olarak tanımlanmaktadır.

Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken husus şudur: Tanımı verilen hassas kullanımlar için İl Mahalli Çevre Kurulu Kararı ile herhangi bir alan belirlemesi çalışmasının yapılması zorunlu değildir.

Hangi işletmelerin rapor hazırlatması gerektiği; gürültü kaynağının hassas kullanımlara olan mesafesi, etkilenecek hassas yapı sayısı ve türü, gürültü kaynaklarının konum ve yönleri, işletmenin fiziksel durumu ve gürültü kaynaklarının dağılımı gibi hususlar göz önüne alınarak belirlenmelidir.

Bu çerçevede; gürültü kaynağı olan işletme, hassas yapılara çok yakın olabilir ama gerek topoğrafik yapı gerekse de diğer etkenlerden dolayı gürültünün olumsuz etkilerinden söz edilmeyebilir. Bu durumda; rapor talebi yerine, yetkili idarenin yerinde inceleme ve ölçümlerine müteakip uygun görüş verilme durumu söz konusu olabilecektir.

Diğer taraftan, gürültü kaynağı hassas yapılara uzak olabilir, ancak yukarıda ifade edilen nedenlerden dolayı gürültünün yayılım şartlarının değişmesine bağlı olarak işletme kaynaklı gürültünün olumsuz etkileri söz konusu olabilir. Bu kapsamda da detaylı değerlendirme için rapor talep edilmesi (işletmelerce rapor hazırlatılması) daha uygun olacaktır.

Posted via Blogaway


1 yorum: